-
1 beyazlatmak
1. بيض [بَيَّضَ]Anlamı: beyaz duruma getirmek2. حور [حَوَّرَ]Anlamı: beyaz duruma getirmek3. قصر [قَصَّرَ]Anlamı: beyaz duruma getirmek -
2 قصر
Iقَصَر1. haylazlık2. miskinlikAnlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek3. ihmalAnlamı: gereken önemi göstermemeIIقَصَرَ1. kısaltmakAnlamı: kısa duruma getirmek2. tutuklamakAnlamı: tevkif etmekقَصُرَkısalmakAnlamı: kısa duruma gelmekIVقَصْر1. konakAnlamı: büyük ve gösterişli ev2. köşkAnlamı: bahçe içinde yapılmış süslü ev, kasır3. kasırAnlamı: köşk4. kâşâneAnlamı: büyük, süslü köşk, saray gibi yapı5. saray6. şatoAnlamı: konakVقِصَر1. cücelikAnlamı: cüce olma durumu2. kısalıkAnlamı: kısa olma durumuVIقَصَّرَ1. kısmakAnlamı: boyunu kısaltmak2. kasmakAnlamı: kısaltmak3. ağartmakAnlamı: ak duruma getirmek, beyazlatmak4. beyazlatmakAnlamı: beyaz duruma getirmek -
3 حور
IحَوَرşaşılıkAnlamı: şaşı olma durumuIIحَوْرkavakAnlamı: süğütgillerden, kerestesinden yararlanılan bir ağaçحَوَّرَ1. ağartmakAnlamı: ak duruma getirmek, beyazlatmak2. beyazlatmakAnlamı: beyaz duruma getirmek -
4 بيض
IبَيْضyumurtaAnlamı: tavuk yumurtasıIIبَيَّضَ1. çızıktırmakAnlamı: çabucak yazmak2. aklanmakAnlamı: ak olmak, temizlenmek3. beyazlatmakAnlamı: beyaz duruma getirmek
См. также в других словарях:
beyazlatmak — i Beyaz duruma getirmek, ağartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük